16 Mart 2006

Dünyaya geldik bir kere ama...


Bir şarkı var, bilirsiniz."Sev Kardeşim" diye.

"Dünyaya geldik bir kere ...Bir daha gelecek değiliz...Öyleyse yaşamaya,hayatın tadını çıkarmaya bak...Ye, iç, gül, oyna!" şeklinde...

Evet,bugün saf zihinlere aşılanan hayat felsefesi bu!Zavallı nesiller bu kabil felsefe ile yaratılış gayesini düşünmekten,insanlık kulluk vazifelerini hatırlamak, yahut araştırmaktan uzaklaştırılmakta, her ciddi mesele ve mevzuda diline pelesenk ettiği bir "boş ver!" ile mesuliyetsiz bir nemelazımcı, gayesiz bir avare olarak yetişmekte.Gençliğimizin bu gayesiz başıboş hali ne zamana kadar devam edecek, bilinmez.Beklenen o silkiniş, o uyanış, o ayrılış ne zaman tahakkuk edecek ve katledilen maneviyatlarının, kalplerinden sökülüp çalınan imanlarının,harcanan, boşa giden,kaybedilen kıymetli zamanlarının, bozulan,dejenere edilen ahlak ve karakterlerinin hesabını ilim, ahlak, namus ve maneviyat kasaplarından ne zaman sorup aldatılmışlığının intikamını ne zaman alacak kimbilir?

İnsan hayatının en güzel, en tatlı , en heyecanlı,en ateşli en faideli ve en verimli çağı gençliktir.
...
Aslında gençlik devri, çeşitli tehlikeli geçitlerle kaplı bulunduğu, en kritik en önemli devresidir. Bu devre içinde yalnız bir mevsimin değil, ayrı ayrı dört mevsiminde hüküm sürdüğünü görürüz.O, sırasında latif, duru, iç açıcı bir bahar gibidir.Sırasında hararetiyle etrafını yakan sıcak bir yazı andırır.Zaman olur ki, o genç ruh,yaprakları sararıp dökülmüş kuru ve çıplak ağaçlarıyla,elemli bir manzara arzeden sarı, ölgün bir sonbaharın hüznü içine gömülüverir birden...Bir de bakarsınız ki,duru ve sessiz bir kış değil;yine bir anda ,fırtına, kasırga ve boralarıyla etrafı kasıp kavuran nice han, hanuman ve ocakları yıkan, yerle bir eden,nice nice insanların insafsızca canına kıyan, kudurmuş selleriyle koca koca memleketleri basıp , herşeyi yerle yeksan eden şiddetli, dehşetli ve korkunç bir kış mevsiminin halet-i ruhiyesi içinde coşar,taşar,azar,vurur, kırar ve bunlardan -ama isteyerek,ama istemeyerek- bir nevi sadist bir zevk de duyar üstelik.
...

Memleketimizde iman ve ahlak kıyımı için seferber olmuş din ve maneviyat düşmanları, gençliğin psikolojik yapısını,taşımak için yer arayan heyecanlı karakterini, ne tarafa çekersen o tarafa meyyal olan hususiyetini, telkinata müsait yaratılışını pek güzel bildikleri için değil mi ki, böylesine başıboş gayesiz bir nesil yetiştirmekte bu kadar çabuk ve büyük bir kolaylıkla muvaffak olabildirler.
...

Bu güne kadar "Dünyaya geldik bir kere..Ye, iç, gül, oyna!" şeklinde ki felsefe ile hayvanların yaşayışından farksız bir havaiyat alemine sürükleyen seslerle doldurulmuş kulaklarımızı, bundan böyle her iki dünyanızı düşünen ebedi saadetiniz için olan şu samimi sözlerime verelim.

Yazıyı değerli yazar Şule Yüksel Şenler hanımefendinin Gençliğin Izdırabı kitabından özetleyip alıntıladım.

Resim ise bu cd'den.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

hayat farklılıkları içinde barındıran bir özelliğe sahiptir. insan sahip olduğu farklı duygularıyla hayatın bu farklılıklarını çeşitli zamanlarda çeşitli duygularla yaşar. ondandır ki kişilere tek bir duygu hali yüklemek yanlıştır.felan yerde zülüm var sürekli ağlayalım. yada hayat ne güzel sürekli eğlenelim. yada her anı şehvet olarak algılayalım. hayır tek bir duygu halini bu insan taşıyamaz. çeşitli duyguları yaşayan kişi sağlıklıdır.

life dedi ki...

Ve bu çeşitli duyguları yaşayıp dengesini kurabilen ahlakını koruyabilen insan sağlıklıdır.

Adsız dedi ki...

Sizin bu sarkidaki mesaji algilama biciminiz beni sasirtti.Benim algilamam ise "kavgayi birak " diyerek baris ve sevgi ,dostluk insan sevgisi kavramlari ile dolu bir sarki oldugudur.Onu ne zaman dinlesem sikintilarimdan uzaklasip pozitif enerji ile doldugumdur.Basit bir sarkiyi bile tehlike goren bir anlayis sizinkisi --Sasirdim

life dedi ki...

Yazıyı dikkatlice okuduysanız sebepleri anlayabilirsiniz.Şaşkınlığınızı yeterince islamiyet ve din bilgisine sahip olmamanıza bağlıyorum.Siz kavgayı bırak şeklinde algılayabilirsiniz ama başkaları öyle algılamayabilir.Şarkı basit gibi görünsede kitleler üzerinde fazlasıyla etkili olmuştur dünyaya meyl verme yönünde ve saf zihinlerin yanlış bilgilerle doldurması konusunda.Size tavsiyem İslam'a inanç noktasında bilginizi artırmanız.Gerektiği gibi araştırır ve okursanız sizde böyle düşüneceksiniz.Kaldı ki bu sözler çok değerli yazar Şule Yüksel Şenler'e aittir.Bu sözler onun ağzından da çıkıyorsa bir kere daha düşünelim derim.

Sevgilerimle