Firavun (alayla) dedi ki: "Ey Haman, bana yüksek bir kule bina et; belki o yollara ulaşabilirim. Göklerin yollarına. Böylelikle Musa'nın ilahına çıkabilirim. Çünkü ben, onun yalancı olduğunu sanıyorum." İşte Firavun'a, kötü ameli böyle çekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un hileli-düzeni, 'yıkım ve kayıpta' olmaktan başka (bir şey) olmadı. (Mümin Suresi, 36-37)
Kuran'da Eski Mısır hakkında verilen bilgilerin bazıları yakın zamana kadar gizli kalmış tarihsel bilgileri açığa çıkarmaktadır. Bu bilgiler, Kuran'daki her kelimenin belirli bir hikmete göre kullanıldığını da bize göstermektedir.
Kuran'da Firavun'la birlikte adı geçen kişilerden birisi "Haman"dır. Haman, Kuran'ın 6 ayrı ayetinde, Firavun'un en yakın adamlarından biri olarak zikredilir.
Buna karşılık Tevrat'ta Hz. Musa'nın hayatını anlatan bölümde, Haman'ın adı hiç geçmez. Fakat Haman ismi Eski Ahit'in sonraki bölümlerinde, Hz. Musa'dan yaklaşık 1100 sene sonra yaşamış, ve Yahudilere zulmetmiş bir Babil Kralının yardımcısı olarak geçmektedir.
İşte Kuran'ı Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Tevrat ve İncil'den bakarak yazdığını iddia eden gayrı müslim bazı kişiler, güya Peygamberimiz (sav)'in bu kitaplarda anlatılan bazı konuları Kuran'a yanlış aktardığı gibi bir safsatayı ortaya atarlar.
Oysa bu iddianın tümüyle dayanaksız olduğu Mısır hiyeroglifinin bundan yaklaşık 200 yıl önce çözülüp, eski Mısır yazıtlarında "Haman" isminin bulunmasıyla ortaya çıktı.

O zamana kadar Eski Mısır dilinde yazılmış kitabeler ve yazılar okunamıyordu. Eski Mısır dili hiyeroglifti ve çağlar boyunca bu dil varlığını sürdürdü. Fakat M.S. 2. ve M.S. 3. yüzyılda Hıristiyanlığın yayılması ve kültürel etkisiyle Mısır, dinini olduğu gibi dilini de unuttu, yazılarda hiyeroglif kullanımı azaldı ve sona erdi. Hiyeroglif yazısının kullanıldığı bilinen en son tarih M.S. 394 yılına ait bir kitabedir. Bundan sonra bu dil unutuldu ve bu dilde yazılmış yazıları okuyabilen ve anlayabilen kimse kalmadı. Ta ki bundan yaklaşık iki yüzyıl öncesine dek…
Eski Mısır hiyeroglifi 1799 yılında, Rosetta Stone adı verilen ve M.Ö. 196 tarihine ait bir kitabenin bulunmasıyla çözüldü. Bu tabletin özelliği üç farklı yazıyla yazılmış olmasıydı: Hiyeroglif, demotik (hiyeroglifin el yazısı şekli) ve Yunanca. Yunanca metinin de yardımıyla tabletteki eski Mısır yazısı çözülmeye çalışıldı. Tabletin tüm çözümü, Jean-Françoise Champollion adlı bir Fransız tarafından tamamlandı. Böylece unutulan bir dil ve bu dilin anlattığı tarih aydınlanmış oldu. Bu sayede eski Mısır uygarlığı, onların dinleri ve sosyal yaşantıları hakkında bir çok şey öğrenildi.
Hiyeroglifin çözümüyle konumuzu da ilgilendiren çok önemli bir bilgiye daha erişilmiş oldu: "Haman" ismi gerçekten de Mısır yazıtlarında geçiyordu. Viyana'daki Hof Müzesi'nde bulunan bir anıt üzerinde bu isimden söz ediliyordu. Aynı yazıtta Haman'ın Firavun'a olan yakınlığı da vurgulanıyordu. (Walter Wreszinski, Aegyptische Inschriften aus dem K.K. Hof Museum in Wien, 1906, J C Hinrichs' sche Buchhandlung)
Tüm yazıtlara dayanılarak hazırlanan "Yeni Krallıktaki Kişiler" sözlüğünde ise, Haman"dan "Taş ocaklarında çalışanların başı" olarak bahsediliyordu. (Hermann Ranke, Die Ägyptischen Personennamen, Verzeichnis der Namen, Verlag Von J J Augustin in Glückstadt, Band I,1935, Band II, 1952)
Ortaya çıkan sonuç önemli bir gerçeği ifade ediyordu. Haman, Kuran'a karşı çıkanların iddiasının aksine, aynen Kuran'da geçtiği gibi Hz. Musa zamanında Mısır'da yaşayan bir kişiydi ve Kuran'da bahsedildiği gibi o, Firavun'a yakın ve inşaat işleriyle ilgili bir kişiydi.
Nitekim Kuran'da, Firavun'un kule yapma işini Haman'dan istemesini aktaran ayet de bu arkeolojik bulguyla tam bir mutabakat içindedir.
Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum." (Kasas Suresi, 38)
Sonuçta, Eski Mısır yazıtlarında Haman'ın adının bulunması Kuran aleyhinde birtakım zorlama iddialar getirenlerin bir iddiasını daha boşa çıkarmakla kalmayıp, Kuran'ın gerçekten Allah katından olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Zira Kuran'da Peygamber devrinde ulaşılması ve çözülmesi mümkün olmayan bir tarihi bilgi mucizevi şekilde bizlere aktarılmıştı. *
İşte 200 yıl önce arkeolojik olarak ortaya çıkan bu tarihi gerçekliği Kuran-ı Kerim bize 1400 yıl önce söyledi.
*:Harun YahyaBu havlu kenarını bana halam örüp hediye etti.



Diğer örneklerimi de zamanla siteye koyacağım...
14 yorum:
SELAM GÜZEL KARDESİM.NE GÜZEL KONULARA DEGİNİYORSUN ELİNE YÜREGİNE SAGLIK ALLAH RAZI OLSUN..ZİYARETİN İCİN TESEKKÜR EDERİM.SAGOLASIN SEVGİYLE KAL..
Daha once hic duymadigim bir bilgiydi bu Sehnaz, cok tesekkuerler buraya tasidigin icin.
Havlularini da inshallah gule gule kullanirsin:)
Alah razi olsun.
Hepinize teşekkür ederim, güzel sözleriniz açin.Allah sizlerden de razı olsun.
Selamlar...
merhaba sitemi ziyaretiniz icin oncelikle tesekkurler.boncuk isleme ile ilgili sorunuza cevap yazdim sitemde.
bir zamanlarin kitap kurdu oldugum icin sitenizi cok begeniyorum ve takdir ediyorum.simdilerde maalesef ara verdim.bu kitaplardan sogudugum icin degil yurt disinda yasadigim ve yanimda yeterli turkce kitap stogum olmadigi icin.sanirim yazin turkiye ye geldigimde kitapcilari zengin edicem.gorusmek uzere,her zaman beklerim
Hatice Betül ben teşekkür ederim güzel sözlerin için.Evet Türkiye'ye geldiğinde kitapçıları zengin et:)Onlarsız yaşanmaz:)
Ben de her zaman beklerim
Selamlar...
Allah razı olsun, bu sabah yeni bir hususu öğrenmeme vesile oldun. Selam ile.
ÇOK GÜZEL ÖRNEKLERİNİZ VAR BAYILDIM BİRDE FAYDALI BİLGİLER VERMENİZ ÇOK GÜZEL OLMUŞ BÖYLECE YENİ ŞEYLER ÖĞRENİYORUZ SEVGİLER www.blogcu.com/dileks
Şehnaz çok güzeller bayıldım çok itinalı yapmışsın:) ve de bilgilendim:)iyi bir hafta diliyorum:)sevgiler
Akçahan, Dileks, Candan güzel sözleriniz için teşekkür ederim.Sağolun.Faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana.
Selamlar...
ellerine saglik sehnaz ne guzel ormussun
Ryu sağol,
Denizkızı çok teşekkür ederim.Sağolasın.Her zaman beklerim.
Selamlar...
Zamanla Kuran'la ilgili daha ne sırlar ortaya çıkacak.
Nobel ödülü alan Pakistan'lı bilim adamı Prof.Abdüsselam çalışmalarını, keşiflerini Kur'an Kerim'e dayandırır.Kuran bitmez tükenmez bir hazinedir.Allah ondan faydalanmayı nasip etsin inşallah.
Selamlar...
Yorum Gönder