05 Ocak 2007

Memleketlerinde Esir Olanlar...

Gözleri yaşlı boynu bükükler vardır. Yüzleri güler ancak içleri kan ağlar. En masum bakışları bile can yakar.Yürek parçalar rablerine yakarışları…

Onlardır memleketlerinde hür olamayan.Evleri başlarına yıkılan ana-babaları katledilen, kız kardeşlerinin, eşlerinin ırzına geçilen, rahimlerindeki bebeğe rağmen karınları deşilenler…

Ve onlardır haksız yere hapse atılan,başörtülerinden dolayı eğitim hakları engellenen,iş verilmeyen, hak ederek milletin vekilliğini kazanmalarına rağmen hadleri bildirilen(!)...

Onlar rablerinin rızasını gözettikleri için, Allah dedikleri için, inançları uğruna yaşadıkları için suçludurlar, kendine islamı şiar edinmiş büyükleri tarafından fethedilmiş topraklarda yaşamalarına rağmen.Kendi öz memleketlerinde 2. hatta 3.sınıf vatandaş muamelesi görürler.Kendi memleketlerinde paryadır onlar…


Cezayir,Filistin, Afganistan, Irak, ve daha nice katledilen masum halklar.Psikolojik savaş metodları kullanılarak saldırılara maruz kalan ülkelerin halkları…İçleri burukta olsa Allah katında edindikleri yerin bilinciyle inşallah esas mutluluk onlarla birlikte.

Merve Kavakçı’nın sözleriyle yazımı noktalıyorum.

“Haklılığımız haksızlık karşısında mağlup oldu.”

Kendilerinde gördüğü hak ve cüreti nerden edindikleri belirsiz bir güruh yüzünden kendi öz memleketlerinde hürriyetlerini yaşayamayan kullar için, mazlum kalmış,haksızlığa uğramışlar için hepinizden gönülden ve içten bir dua istiyorum.Rabbim hak diyenlerin yardımcısı olsun ve onları ahirette izzetli bir makama eriştirsin…

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Memleketin kanayan yarası hakkında ilk yorumu ben yazmak istedim.
Necip Fazıl, Sakarya Destanı'nda diyor ya: "Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya"
Evet arkadaşlar, bu memleketin asıl sahipleri maalesef bir parya olarak görülüyor.Demokrasi, insan hakları, özgürlük, güvenlik gibi konular hep başkaları için savunuluyor. "Demokrasi varsa benim dediğim olur" diyen sahte demokratlar, halkın değerleri ile alay ederken, benliğini ve kimliğini ifade etmek isteyenler "cumhuriyet düşmanı, mürteci" gibi ithamlarla sindirilmek isteniyor.
Ama ümit kesmek yok. Bu bir hak arayışıdır. Uzun sürse de bir takım bedelleri olsa da sonunda hak haklının olacaktır. Yeter ki tuzaklara düşmeyelim, meşru dairede kalalım. Gerçek demokrasi ve cumhuriyete sahip çıkalım.

Bediüzzaman Hazretleri'nin dediği gibi, "KÜFÜR DEVAM EDER, ZULÜM DEVAM ETMEZ"

Selam ve dualarımla.

insan dedi ki...

“Haklılığımız haksızlık karşısında mağlup oldu.” Merve Kavakçı böyle demiş ama Ecevit öldüğünde daha güzel bir söz söyledi: "Dava yüce mahkemeye intikal etti. Bu aşamada bir şey söyleyemeyiz.."

Yüce mahkeme varken haklılığın haksızlık karşısında nihai mağlubiyeti söz konusu olabilir mi?

Yüreğinize sağlık.
Selamlar,