21 Eylül 2006

Kış Hazırlıkları


Geçenlerde elbirliği edip halamın yufkalarını açtık:)Burası halamın terasının iç kısmı.İlk önce bizimkileri açmıştık, hemde açık havada daha güzel bir ortamda,fotoğraf makinası olmadığı için o gün resim çekememiştim.Ama bu kez maiyunus'un makinasını zaptedip halamın yufkalarını çekmeyi başardım:)Tekrar teşekkür ederim maicim;)

Bu yaz epey bir yufka açmış oldum.Kaç tane derseniz hiç bilmiyorum sayısını o kadar çok ki saymaya bile üşendim:)

Ben geç gittiğim için mekanın yufka yapımı için hazırlanmasına ve hamurun yoğrulmasına yetişemedim.Gittiğimde epey de bir açmışlar.O gün 200 e kadar yufka açıldı ve gece 22 lere kadar sürdü.Yani molalarla birlikte 10 saat sürdü:)

Yufka kış hazırlıkları için yapılır.Kışın tirit yada yufka böreği yapmak istediğinizde uzun uzun açmak ve pişirmek yerine (ki yapanlar bilirler bu her defasında zor iştir) güzün yani sonbahar da bütün kışa yetecek kadar yufka yapılır.Zaten yufkayı ateşte ve sac üzerinde pişirmek gerekir.Eski tarz ocakbaşılı evi olmayanlar için çok zor hatta imkansızdır.Mutlaka odun ateşi gerekir.Ayrıca bütün kışın yufkasını bir anda yapmak daha ekonomik.

Bazılarınızın tirit nedir dediğini duyar gibi oluyorum.Çoğu kimse tiriti bilmiyor ne yazık ki.Yada ismi biliniyor kendi bilinmiyor.Yapımı zor olduğu için galiba...Tirit nasıl yapılır öğrenmek için tıklayın. Maiyunus bizi evine davet ettiğinde yapmıştı bu tiriti.Ve internet kullanıcılarına diğer blogunda sundu;)

Aşağıdaki resimlerde kendi ellerimle açtığım yufkanın aşamalarını görüyorsunuz.Bende ne becerikli kızım yahu:pDeğil mi ama?;)




İşte yufka bu şekilde açıldıktan sonra sac üzerinde pişirmesi için pişiriciye yollanıyor.O gün halam pişiriciydi.Ve Allah dinlendirsin ateş karşısında epey yandı.Hatta vücudunda su toplayacak kadar kızarıklıklar oluştu."Biraz çekil, arada dinlen, o kadar yaklaşma, nasıl dayanabiliyorsun," dediğimizde "ne yapayım sabrediyorum,başka çarisi yok" diye cevap verdi bize.Günün sonunda aşağıda gördüğünüz yufkalar meydana geldi,dizi dizi dizildi;)Ayrıca o gün "Allah kabul etsin"yufkanın haricinde haşhaşlı, yağlı, peynirli gözlemelerde yapılıp yakın komşulara dağıtıldı.

Bu arada kısaca belirteyim 200 yufkanın hepside halamlar da kalmadı.En çoğunu halamlar almakla birlikte yufkalar 4 aileye paylaştırıldı.

Osmanlı zamanında kızlara yönelik rüştiyeler varmış.Orlarda ev ekonomisi şeklinde dersler verilirmiş.Kışa hazırlık için yapılacak reçel,konserve, tarhana vs. yapımı öğretilirmiş.Bütün kadınlar da bilirmiş bu gibi işleri.Ama ne yazıkki günümüz kadını bu işlerin çoğundan bihaber.Artık marketlerin kapısı bolca aşındırılıyor.Hazır ve kolay yapılabilen yemekler tercih ediliyor hanımlar tarafından.Katkı maddeleri konusuna girmiyorum bile...Çalışan bayanları saymazsak ev hanımlarında da garip bir tembellik sözkonusu.Hiç uğraşmıyorlar bu işlerle.Halbuki eskiden olduğu gibi çamaşırlar, bulaşıklar elle yıkanmak yerine makinalarda yıkanıyor.Çocuklar desen bütün gün okulda.Evi makina süpürüyor.Halıları artık makinalar yıkıyor.Geriye ne kalıyor.Bütün gün iş gördüm diye yakınan uyuşuk kadınlara kızıyorum.El insaf yani.Herşey bi yana onca vakit arasında kitap okumayanlarına ne dersiniz?Dünyaya boş gezenin boş kalfası olmaya gelmişler anlaşılan...(MÜSLÜMAN TEMBEL OLMAZ)

Bu yazıları yazarken mailime ermenilerin türkleri katlini anlatan bu video görüntüsü geldiğini farkettim..Başka bir yazımın konusu yapacaktım ama sıcağı sıcağına burda bahsetmek istedim.Ayrıca bir notta vardı mailde:"Mutlaka izleyiniz ve çevrenize gönderiniz. Millî hafızamızı canlı tutalım.Uyuyan tek bir Türk genci kalmayıncaya kadar, bilinçlenmeyen tek bir Türk kalmayıncaya kadar mücadeleye devam..."

Son olarak artık ismimi Ashab-ı Kehf'in isimlerinden olan Mislina ile değiştiriyorum.Yorumlarda görürseniz Mislina Gönül Tacım dır;)Bugün artık çok konuştum neden Mislina'yı seçtiğimi sonra anlatırım inş;)

Ve tekrar son olarak burdan Çınaraltı Sohbetlerine destek veren herkese teşekkürlerimi iletiyorum.

11 Eylül 2006

Çınaraltı Sohbetleri


Aylar öncesinde aklıma gelen ama sürekli ihmal etmek zorunda kaldığım projenin yapımını bitirdim nihayet.

Uzun zamandır sizlerle blog ortamında bilgi paylaşımı içindeyiz.Bu blog ortamını nasıl daha faydalı hale getirebilirim diye düşünürken süregelen kültürel yozlaşmaya inat aklıma yemek etkinliklerinde yapılan tarzda bir kültür etkinlikleri düzenlemek geldi.Amaç; her ay bir konu kararlaştırıp bu konu ekseninde bilgi paylaşımı içerisinde bulunmak.

Bu kültür etkinliğine isim olarak "Çınaraltı Sohbetleri" adını verdim.Çoğunuzun bildiği gibi Çınaraltı'nda 1960'lı yıllara kadar edebiyatçılar toplanıp kültür sohbetleri yaparlardı.Ama ne yazıkki günümüzde böylesi etkinlikler göremiyoruz.Bende internetin bize sağladığı imkanlardan yararlanarak eskiden Çınaraltı'nda yapılan kültür sohbetlerinden esinlenip bu etkinliğe Çınaraltı Sohbetleri adını vermeye karar verdim.

Ayrıca Çınaraltı Sohbetlerinde kalemi kuvvetli blogcuların köşe yazılarını okuyabilirsiniz:)

Projeme desteklerini esirgemeyen Ladybird hanımefendiye sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum

İlki 3 ekimde başlayacak olan ve her ayın 3'ünde devam edecek olan Çınaraltı Sohbetlerine hepinizi bekliyorum.Ayrıntılı bilgi için buyrun!!!

05 Eylül 2006

Sızı...

Filistin'de yüzlerce müslüman mezarlığının ortadan kaldırıldığını ve bir tanesinin üzerine Tel-Aviv Hilton Otelinin inşa edildiğini biliyor muydunuz?!!!*